4 Mart 2010 Perşembe

KİTAPLAR ARASINDA


Aslında bugün size çok güzel bir patlıcan yemeği tarifi yazacaktım,yazmaya başladım,hatta resmi bile ekledim, ama aklıma uzun bir süre önce sevgili Özlem in beni davet ettigi , maalesef katılmaya fırsat bulamadağım,bir oyun geldi,bugün bu oyuna katılmak istedim.Resmi değiştirip ,bu Ramazan Sultanahmette çektigim fotoğrafı sizlerle paylaşmak istedim.
Evet.... en yakınımızdaki kitabın 187.sayfası bir bakalım neymiş,evin her tarafında bir sürü kitap var şu sıra...Sıra sıra okunan,biri bitmeden diğerine gecilen,sonra tekrar hangi sayfada kalındıysa dönülen,kısacası pek çok kitabı aynı anda okudugum, bu nedenlede çok mutlu oldugum bir dönem bu..
Küçüklüğümden beri en sevdigim şeylerin başında okumak gelir,annem pazara gidince en sevdigim hareket, onun pazardan getirdigi malzemeler, eğer gazete kağıdından yapılmış kesekağıtlarına sarılı ise ,bu kagıtları özenle açıp okumaktı.Annem ise sevinçle mutfağa girer,aldıklarını dolaba yerleştirdigimi zanneder ama genellikle beni kesekağıtlarının başında bulurdu.Komşularımızla gazete değiş-tokuşu yapmak,ilaçların içindeki prospektüsleri okumak-ki hala yaparım-,evde okunacak kitaplar bittiyse gazetelerin verdigi ansiklopedileri okumak ,Üsküdar da ,dünyanın ilk çocuk kütüphanesi -ki oturdugumuz sokaga çıkan meşhur 120 basamaklı merdivenlerin hemen altında durur-Mihrimah Sultan Çocuk kütüphanesinde saatlerce oturup kitap okumak,okul kitaplığından aldığım kitapları bir an önce bitirip,yenilerini almak,okudugum kitaplardan sıkılınca daha doğrusu yorulunca kardeşlerimin okul kitaplarını okumak,eh ne yapalım o zamanlar internet yoktu.
Dışarı çıkarken, çantamda kontrol ettigim şeyler arasında ev ve araba anahtarları,kredi kartı-para olmasa da olur-,akbil,kimlik ve tabi ki okunacak bir kitap olup olmadığı..Hala anneme gittigimde ,onların aldığı eski gazeteleri, atmadılarsa yakalayıp okumakta sevdiklerim arasındadır,anlamıssınızdır tabi,daha onlarda internet yok...
Bu okuma alışkanlığının en büyük faydasını Hukuk fak.de öğrencilik yıllarımda gördüm,herkes bana o kalın kitapları okurken zorlanıp zorlanmadığımı sorar,ama benim için Hukuk öğrenciligi çölde kalmış bir insanın vaha ile karşılaşması gibiydi ve her zaman, İ.Ü.nin bazı duvarlarında yeralan "ey Neron Romayı yaktın,hukukunu niye bıraktın" gibi yazıları anlamakta zorluk çektim...
Gelelim şu meşhur kitap sayfasına...Hangisini yazsam acaba???En iyisi en yakındaki..
Satır arası kelime mealli, Kuran-ı Kerim(bu aynı zamanda en son aldığm kitap)Nisa suresi 100.ayet..
Kim Allah yolunda hicret ederse,yeryüzünde birçok gidecek yer ve bolluk bulur.Kim evinden Allah a ve Resulune hicret etmek üzere çıkar,sonra da ona ölüm yetişirse,onun mükafatı Allah a düşmüştür.ALLAH çok bagışlayıcı, merhamet edicidir.

En güzel sözün üstüne söyleyecek söz bulamadım.
Bu ayet özellikle yurtdışında olan sevgili dostlarımı hatırlattı bana...
hala katılmadılarsa onları bu oyuna davet etmek isterim..Sevgili ayşeyaman,nesrin ve gülenay....

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorum yazabilirsiniz.