18 Nisan 2010 Pazar



Cancun'dan Donmus Bir Garip (son yazida aciklayacagim) Bildiriyor- I

Yilbasi tatilini degerlendirip, her sene daha da erken baslayip bizi bezdiren kar ve soguktan uzaklasmak icin 31 Aralik gunu Ottawa'dan yola ciktik. 4 saatlik bir ucak yolculugu ile 2900 km kadar guneye ucup aksam karanliginda Cancun'daydik. Meksika'nin Bodrum'u diyebilecegimiz Cancun tam bir gunes, deniz + ye ic yan gel yat cenneti diyebilirim. Bize -20 dereceden sonra nere olsa cennet gorunurdu aslinda. :)

Cancun Otel Bolgesi'nden birkac fotograf











Maya dilinde altin yilan anlamina gelen Cancun, altin sarisi kumsallari ile yilan misali kivrim kivrim sahillere mevcut degil.:) Ustteki ufak haritadan goruldugu uzere, ince bir kara parcasi olan kisim Cancun'un otel bolgesi. Yanyana bir suru otel siralanmis; aralarinda da bir karis da olsa herkese acik bir plaj, bahce veya park birakmamislar.



Odadan bir bakis

Ozellikle Kuzey Amerika'nin soguk bolgelerinden turistlerin akin akin kactigi bir merkez haline gelen Cancun cevresinde gunu birlik gidilip gezilebilecek bir suru arkeolojik sehir kalintisi mevcut. Ayrica irili ufakli bir kac ada da gene turistlerin gelmesini bekliyor. Bunlardan benim sizlere bahsedeceklerim Isla Mujares, Tulum, Chichen Itza, Playa del Carmen ve Cozumel.

Once genel izlenimim tabiki.

- Ortalama sicaklik 25-30 derece arasinda, sabah gunesle birlikte bir anda isinip ogle saatlerinde sokakta durulmaz hale gelip aksam 6 olmadan gunes batiyordu.
Havaalanindan otelllere kadar olan yollar en ileri ulkelerle yarisacak kadar guzel, sanki bir onceki gun asfaltlanmis gibiydi.
- 1 Amerikan dolari 13 Meksika pesosu yapiyor. Bizim giderken beklentimiz, Kanada'ya gore cok ucuz bir yer olacagiydi; tam tersi ile karsilastik. Gelen turistlerin cogu Amerikali diye yerel halk tum fiyatlari da Amerika'ya orantilamis. Cok alelade bir yemek bile Istanbul'daki normal bir kebapcidan pahaliydi.
- Otellerin cogu Hersey Dahil sistemi ile calistigindan, gelen turistin eger turlara katilmazsa, disaridan alisveris yapmazsa ve birseyler yiyip icmezse Meksikaliya faydasi olmuyor. Her turlu icki de bu otellerde Hersey dahil sistemiyle ucretsiz olarak sunuldugundan, Meksikalilar beyazlarin hepsinin alkolik oldugunu dusunuyor olmali. Aksam yemeginde sadece su isteyince, garson once bir sasirdi sonra da beni memnun edebilmek icin ne tur icki varsa hemen getiririm diye siraladi. Sonunda ben icmiyorum, su yeterli deyince de sanirim bu kadin bir garip diye pk de inanmayarak kafasini salayip gitti. (Hersey Dahil sistemine sonuna kadar karsiyim; turist olarak bana verilen hizmetin kalitesi dustugu gibi bu sistemin agir bastigi her turistik merkez bozulmaya mahkum oluyor. Yabanci yatirimci geliyor, guzelim sahilleri parselliyor, yerel halk is as bulucaz diye surunuyor ama aradan birkac yil gecince hem ucretli kolelik yaptigini anlayip ustune asiri artmis fiyatlara da maasini yetiremiyor ki bu ayri bir yazi konusu.)
- Meksika mutfagini severim; Cancun'a giderken de yerel Meksika mutfagini tadacagim umidiyle gittim. Dogru durust bir meksika yemegi yiyemeden geldim desem yalan olmaz. Oteller de restaurantlar da turistin agiz tadina gore ayarlamislar herseyi. Her menude illaki bir hamburger-patates kizartmasi-pizza uclusu var. Dayim telefonda acili meksika fasulyesi ye diyordu ama kismet olmadi.

- Meksikalilar genel olarak tiknazlar; onlarin yaninda insan kendini dev saniyor.
- Bizdeki ozel halk otobusleri gibi 40lik yolda 70le giden sofor arkadaslar var; 7 pesoya otel bolgesinin bir basindan diger ucuna goturuyorlar.Bindigimiz taksinin soforu bize yol boyunca sanki anliyormusuz gibi konustu da durdu; arada yakalayabildigimiz ingilizce veya fransizca'dan tanidik kelimelerle bir sekilde anlastik. Polis arabasini gordukce emniyet kemerini gobeginin ustune atti ama bir kere duzgun takmadi. Kaldigimiz otelin sirf Meksika'da 8 subesi oldugundan otel grubu icin mafya dedi durdu, haksiz da degil.

Eee madem guzel bir sey yemedin bari gezdiklerini anlat dediginizi duyar gibiyim. Ilk gunden baslayalim o zaman.

Ada'nin uzaktan goruntusu

Isla Mujeres ( Kadinlar Adasi) Cancun merkezinden 20 dakikalik bir feribot seferi ile ulasilan ufacik bir balikci adasi. Cancun'dan sonra cok sakin gibi gelse de, artik her turistin ugrak yeri olmus.





Feribot yolundan bir kare


Feribot cikisinda basliyor satici turist karmasasi; sanki mahmutpasa yokusundayim da "gel abla gel, cok guzel mallar var" diye basliyorlar kendi dillerinde. Eger umursamazsaniz, ingilizceye donuyor.

Adada yapilabilecekler belli: mavinin her tonunu izlemek/yuzmek (fotografta yakalayamamis olsam da), snorkel ile denizaltini gozetlemek, tuplu dalis, ozel havuzlarda yunuslar ile yuzmek, bot turlarina katilip adanin etrafinda dolasmak ya da bizim de yaptigimiz gibi adanin arka sokaklarini gezerek bir Meksikalinin gunluk hayatina sahit olmak. Bu guzel plajlara karsi yemek yemek de mumkun tabi.


Ikinci gun sabah erken saatlerinde Cancun merkezinden 2 saat kadar guneydeki Mayalilara ait Tulum (Duvar) Harabelerine gitmek uzere yola ciktik. Harabelerin girisinde ufak bir acikhava alisveris merkezi kurmuslar, yerel gosteriler de yapiliyordu.
Bu resimde gordugunuz insanlar, yarisi gorulen yuksekce mavi direge bagli iplerden basasagi sarkarak donuyorlar, diregin tepesindeki bir baska kisi de diregi dondurerek lunapark salincagi misali hizlandiriyordu.






Tulum kusbakisi (http://www.johnnyjet.com adresinden)
Kayalik tepelere yerlesmis Tulum harabeleri deniz kiyisi olusuyla yuzyillar boyunca bir ticaret sehri olmus.

















Etrafi birkac metrelik bir duvarla cevrili bu Maya harabesinde, El Castillo (kale) en meshur yapilardan biri. Bir diger yapi ise -The Descending God Tample -Yere inen tanri tapinagi.


Harabelerden tahta merdivenlerle asagiya sahile inip, gokmavisi sularda yuzenler de coktu; biz donus yolundaki dukkanlari gezmeyi tercih ettik.

Halkin en buyuk geliri hediyelik esya satislarinana olsa gerek; rengarek kilimler, deri ustune dogme misali islenmis maya takvimleri resimleri, hamaklar ve seramikler gorulmeye degerdi. Ayrica su kabaklarini degisik desenler ve renklerde boyayarak lamba veya mumluk olarak da satiyorlardi.
Eger on arastirma yapmadinizsa ilk girdiginiz dukkanda kaziklanma ihtimaliniz yuksek. Tum saticilar o an aklina ne gelirse, icinden ne eserse o fiyati soyluyor. Ayni urune yanyana dukkanlarda dort kata cikan farkli fiyatlar soylendi; kaziklanmaya kabul etmeyen esime ragmen ufak tefek birseyler alinarak geri donuse gecildi. :) Tum elsanatlari fotograflarini en sonda ayrica paylasacagim.

Tulum Harabelerinden farkli fotograflara bakmak icin tiklayin.
Ben pek birseyi kisaca ozetleyebilen biri degilim; tahmin edersiniz ki bu yazinin devami gelecektir. Vakit buldukca yazmaya calisacagim.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorum yazabilirsiniz.